Hazır Cevaplar
ENGEL !!!
Alman şairi Heine, Bulagne’de bir otelde kalırken, lobide oturup gazete okur. O sırada oraya, İtalyan bir aile gelir ve yüksek sesle konuşmaya başlarlar. Şair birkaç defa onlara anlamlı bir şekilde baktıysa da İtalyan aile hiç aldırış etmez. Sonunda onlara şöyle der:
“Afedersiniz, gazete okurken, konuşmanıza mani olmuyorum değil mi?”
BÖYLE KORUNUR !!!
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin !
VELAYETİN GÖRDÜĞÜ !!!
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
-Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
-Peder ne der, kader ne der.
BİRBİRİNE BAĞLI !!!
Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
-Aman hakim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
Hâkim cevap vermiş:
-Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.
NE ALIRSINIZ ?
Çok şişman olan Yahya Kemâl, bir yokuşun sonundaki lokantanın önünde dinlenirken,içeriden çıkan garson:
-Buyurun beyim, diye atılmış. Ne alırsınız?
Yahya Kemal, tebessüm edip:
-Evlât, demiş. Müsaade edersen biraz nefes alacağım.
ÇANAKKALE İÇİNDE !!!
İngiliz garson, Türk müşteriye:
-Çanakkalede çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
YIKA DA GETİR !!!
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
-Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.
SELAMDAKİ İNCELİK !!!
Muzaffer Ozak Hoca'nın sahaflar çarşısındaki dükkanına giren bir genç:
- Selâmunaleyküm babalık... diye selâm verince, hazret selâmı alır:
- Aleykümselâm kurukalabalık...
İNSAN ve TANSİYON !!!
- "İnsan, kâinata hakim bir varlıktır" diyen felsefe öğretmenine,
öğrencilerden biri, şu cevabı vermiş:
-Tansiyonuna bile hakim olamayan insan, kâinata nasıl hakim olur?
PALTO !!!
Ressam İbrahim Çallı, bir kış günü terziden yeni paltosunu aldı. Ve o gün kendisine yeni bir palto alan bir arkadaşı ile karşılaştı. “Bak Çallı,” dedi arkadaşı. “Benim paltom seninkinden daha güzel.” Çallı, “Nesi güzel?” deyip dudak büktü.
Arkadaşı paltosunun içini gösterdi: “Bak,” dedi, “benimkinin içinde kürk var.” Ünlü ressam yarı alaylı cevap verdi: “Benimkinin içinde de Çallı var.”
BİTMEYEN SALTANAT !!!
Selçuklu Sultanlarından biri, Mevlânâ'yı ziyaret ederek saltanatları arasındaki farkı sorduğunda, o yüce zâttan şu cevabı almıştır:
"-Senin saltanatın, gözlerin açık kaldığı müddetçe bâkidir. Benim ki ise, gözlerimi kapadığımda başlar."
BİR AMPULÜ KEŞFETMEK !!!
Edison’a bir gazeteci sordu:
“1000 kez başaramamak size neler hissettirdi?”
Edison şöyle cevap verdi:
“Ben 1000 kez başarısız olmadım. Ampul, 1001 basamaktan oluşan bir keşifti.”